Uluslararası Çalıştay Platformu neden kuruldu? Neden böyle bir platforma ihtiyaç var?

Uluslararası Çalıştay Platformunu hangi amaçla kurduk ve neden böyle bir platforma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz?

Yaşamın en büyük özelliklerinden biri de, insanın bugün attığı adımların sonrasında oluşturacağı etkiyi ve sonucunun ne olacağını bilememesidir.

   Baki’nin babası; Fatih Camii’nde fakir bir müezzindir. Babası; oğlunun Türkçeyi kendi adına fethedeceğini ve sözün ebedî saltanatını kuracağını biliyor muydu? Ya da Nedim’in annesi; oğlunun Türkçe’nin ikliminde bir bahar rüzgârı gibi güleceğini…

   Dickens’in İki Şehrin Hikâyesinde yazdığı gibi “Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimi…” Tıpkı şu dönemde olduğu gibi…2020’de yaşanan talihsiz olaylar ve beraberinde getirdiği imkânsız koşullar bizleri maalesef ki  alışmış olduğumuz yaşamın dışında bir hayata mecbur bırakıp, sosyal yaşamdan uzak, evlerimizde hayatımızı idame ettirmek zorunda bıraktı. Bu kötü olayları ardımıza bırakıp evde sıkışıp kaldığımız bu vakitler yeni uğraşlara, yeni çalışmalara yönelmek istedik. Bu düşünceler ışığında bu platformu kurduk. Biz öğrenciler olarak bu zor zamanlarda ortaya bir farklılık koymak gerektiğini düşünerek, bizim gibi evinde sıkışıp kalan genç zihinleri, genç liderleri bir araya getirip çalıştaylar, münazaralar ve bunları internet alemine kaydetmek için podcastler yapmaya karar verdik. Ufuktaki gemilerde, her gencin arzuları vardır. Bazıları için umutlar dalgalarla yanaşır. Diğerleri için ise, rüyalar sonsuza kadar ufukta yol alır, gözden hiç kaybolmadan seyredilir. Biz gençlerin dalgaları, diğerlerinin ise ufukta yol alan rüyaları olmak istiyoruz. Onları bir araya getirerek yapacakları çalışmalarla bilginin artmasına katkı sunmalarını sağlamak, hızla ilerleyen kutuplaşmanın önlenmesini ve yeni bir dünya düzeninin inşasını hedefleyen bir kuruluş olma yolunda ilerlemeye çalışıyoruz.

Platformu kurmaktaki en büyük etkenimiz neydi?

   Dünyayı küçük bir köy haline getirmiş olan “küreselleşme” olgusu, bugün birçok kıtada olup bitenlerden anında haberdar olma imkânı sağlamaktadır. Yapay zekâ çağına adapte olmaya başladığımız son yıllarda, özellikle teknolojide ortaya çıkan yeni gelişmeler disiplinlerin yürüttüğü çalışmalar bazında temel aldıkları bilgi ve yöntem tarzlarını yeniden yapılandırmasını zorunlu hale getirmiştir. Ancak ne yazık ki; günümüzde dünyayı anlamaya yönelik var olan hemen her disiplin hâlâ Anglo-Amerikan bir bakış açısıyla geliştirilmeye çalışılmaktadır. İşte tam da buradan hareketle çoklu bir bakış açısına ihtiyaç duyulması INTWOP’ un ortaya çıkmasındaki en önemli etkendir.

   Uluslararası Çalıştay Platformunun kuruluşu da bu noktada bir çınarın tohumunun atılmasıdır. Henüz çağını tanıyamaya başlayan bir grup gencin çağını tanımlamak isteme çabasıdır. Her ne kadar iki ay gibi çok kısa bir sürede bu çalışmayı ortaya koysak da fikir dünyamızın zengin bir medeniyetten beslendiğinin farkındayız. Bu çalışmanın ortaya çıkmasında emeği bulunan tüm arkadaşlarımız ile yaptığımız çalışmanın heyecanını yaşıyoruz.

Kitlelere nasıl etkiler bırakabiliriz ve hangi konularda katkı sunmayı planlıyoruz?

   2020 yılı itibari ile yaşanan hadiseler, şüphesiz ki mevcut evriminin ve yeni bir düzenin anahtarı vasfı taşımaktadır. Kitleler ve bireyler arası iletişim hali tamamen çap değiştirdi. Yüz yüze iletişim yerini şu dönemde tamamen teknolojik platformlara bıraktı. Kelimenin tam manası ile artık herkes birbirine bir teknolojik alet kadar uzak hale geldi. Tüm bu yaşanılanlara olumsuzluk olarak bakılmasının aksine bizler durumu fırsat ve hadiselerin etkisi altında kalıp ezilmektense onlara etki edip zamana göre hareket etmeyi kendimize hedef bildik. Hedefimizin şekli INTWOP olmuştur ve bu platform dünyanın gereksinim duyduğu “çoklu bakış açısını” sağlayacak bir adrestir. Bu yönüyle sadece bir grup gencin değil, tüm dünyadaki gençliğin sesinin bir tezahürüdür. Gençliğin atikliği, bilimin nesnelliği, diyaloğun birleştiriciliği, ahlakın şemsiyesi ve başarının tatmini ile INTWOP, yeni dünyanın inşasına katkı sağlayan bir cevher kaynağı olacaktır.

   İnsanların birbirine bir tık kadar yakınlaştığı ancak zihin dünyalarının giderek uzaklaştığı bir dönem olan bu süreçte ayrışan zihinler, insanın hem kendisini hem de çevresini anlamasını ve anlamlandırmasını engellemektedir.  İnsanlığın kendi kendini anlama ihtiyacı bulunmaktadır.  INTWOP, bu ihtiyaca çözüm bulmak ve ortak paydada buluşulabileceğini göstermek için hayat buldu.

    INTWOP gelişen dünyada, değişen olguları takip etmeyi ve her branşta küresel ve bütünleyici bir çalışmayı hedefler. Yapılan çalışmalarda aktörlerin çok yönlü fayda elde etmesi ve aktiflik sağlaması asıl amaçlarımızdan bir tanesidir. Edison “Dehanın %1’i fikir, %99’ u emektir” der. Gayretin yerini hiçbir şey alamaz. Eğer bir fikir varsa onu gerçekleştirmek için gayret sarf edilmeli. Bizler gayretimizdeyiz ve INTWOP ile üreticiler ve tüketiciler arasında farklı bir yörünge oluşturacağımıza inanıyoruz.

Bu ve buna benzer platformlardan ne gibi farklılıklarımız var?

    INTWOP yalnızca batı dünyasını takip etmekle kalmıyor aynı zamanda “üçüncü dünya ülkeleri” olarak adlandırılan aktörleri ve dünyanın pek çok bölgesinde rol oynayan yapılanmaları da kadrajına alıyor. Her bilim dalına ait alt disiplini her görüşten gruplarla beraber harmanlayarak sisteme alternatif fikirler üretmeyi amaçlıyor. Tam da bu noktada INTWOP, tabulaşmış bakış açılarına farklılık katmak adına “benim de bir fikrim var!” diyen herkesi kendi bünyesinde çalışmaya davet etmektedir. Bu denli derin ve etkili değişimlerin olduğu bir çağda, tüm insanların ve akademik disiplinlerin bir araya gelerek ortak bir gelecek inşasında bulunmaları gerektiğini düşünüyoruz ve bu yolda Uluslararası Çalıştay Platformunu öncelik olarak “Ahlak ve Maneviyat” temelinde, herkesi kapsayan bütüncül bir dünya anlayışının oluşturulması amacıyla hayata geçirilmesi adımını atıyoruz.

Ünlü şair Necip Fazıl’ın şu dizeleri ile kurduğumuz hayalin peşinden koşuyoruz.

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!