Avrasya’da İşbirliği Eylem Planı’ Kapsamında Putin Dönemi Rus Dış Politikasında Türkiye-Rusya İlişkileri:

Soğuk Savaş dönemi itibarıyla Rusya’nın yaşadığı sancılı geçiş dönemi, ülkenin siyasal, ekonomik ve sosyal alanlarda çöküntüler yaşamasına neden olmuştur. Bu dönem ile ekonomide gerilemeler meydana gelmiştir ve Rusya bu hususta iç ve dış politikada başarısızlıklar yaşamıştır. Tüm bu gelişmelerden imajı zedelenen Rusya, politikalarında farklı çerçevelere kayarak çözümler aramıştır. Özellikle Vladimir Putin dönemi ile ekonominin düzeltilmesi ve kolektif güç oluşturma arayışları ile ülkenin durumu eskiye nazaran çok daha iyi bir vaziyete kavuşmuştur. Bu noktada Rus dış politikası genelinde Türkiye ile olan işbirliklerinin çok önemli bir yeri vardır.1

İki ülke arasında zaman içerisinde gelişen ve değişen birden fazla münasebet halleri sayılabilir. Bu durum küresel yaşam içerisinde oldukça doğaldır. 1990’lı yıllara kadar rekabetçi çerçevede ilerleyen Türkiye-Rusya ilişkileri 2000’li yıllar itibarıyla İkinci Dünya Savaşı etkisi gölgesinden sıyrılıp kolektif bir şekil almaya başlamıştır. Hala da bu mantık ile devam etmektedir. Özellikle son yirmi yılda yaşanan gelişmeler Türk-Rus ilişkilerinde iyimser bir havanın en yoğun hakim olduğu dönemler olmuştur.2

Tarih, kültür, coğrafya gibi benzer özellikleri bulunan ve aralarındaki münasebetler uzun yıllara dayanmış olan iki ülke dönem dönem rekabet dönem dönem ise işbirliğine dayalı ilişkileri aralarında barındırmışlardır. Fakat dikkat çeken şudur ki işbirliğine dayalı münasebetler iki ülke arasında çok daha fazla zaman kaplar. Türkiye ve Rusya için bu işbirliği halleri bir bakıma kaderin bir getirisi olmuş. Tarihte yaşadıkları kırılma noktalarının benzerlik göstermesi ve çıkarlarının sıkça denk düşmesi, bu pozitif hava da gerçekleşen ilişkileri meydana getirmiştir. Hatta bu ilişkilere etkili olan faktörleri daha spesifik verecek olursak; her iki devletin de imparatorluk geçmişinin olması, ortak tarihsel miras, paylaşım ve liderlik sorunu, Batı faktörü, güven sorunu, ortak tehdit algılamaları ve birer cephe olmaları ortak bir ideolojinin geliştirilememesi gibi etkenler iki ülke arası durumu bugün ki haline getirmiştir.3

Rusya-Türkiye arası diplomatik ilişkilerin ivme kazanması, Rusya’nın dış politikaya karşı tutumu ile doğru orantılı olarak gelişmiştir. Söz konusu ülkeler arası olumlu münasebet ve işbirliği, 2001 Avrasya İşbirliği Eylem Planı ile Avrasya Bölgesine taşınarak çok boyutlu bir evre kazanacak dönüm noktası yaşamıştır. Bu tasarı ile Soğuk Savaş sonrası ABD’nin sahip olduğu tek kutuplu tahta karşı bir anti duruş, aynı zamanda çok kutupluğu savunan bir atak gerçekleştirilmiştir. Rusya’nın bu planı, her ne kadar dünya kamuoyunda istenilen tepkiyi alamamış ve uluslararası münasebetlerde etkili olamamış olsa da söz konusu iki ülke ilişkilerinde önemli bir nokta arz etmektedir.

Plan çerçevesinde bölge ihtilaflarına karşı, diyalog ve iş birliğine dayanan kalıcı ve barışçıl çözümler sunulacağı konusunda uzlaşmaya varılmış ve ikili arasında çok taraflı ekonomik ilişkilerin arttırılması üzerinde durulmuştur.

Avrasya İşbirliği Eylem Planında üzerinde durulan hususlara değinmek taraflar arası ilişkinin temellerini ve neye dayandırdıklarını daha rahata görebilmek için yerinde olacaktır. Bunlardan kısa cümleler halinde bahsedecek olursak; Bölgesel bazda işbirliği kararlaştırılmış ve yapıcı bir ortaklık temel alınmıştır.4 Üzerinde durulan başka bir husus ise ‘… çok kutuplu uluslararası ilişkiler sistemi çevresinde geliştirmek arzularını teyit ederler’5cümlesi ile de anlaşılacağı üzere tek kutuplu bir uluslararası yapıya kolektif bir şekilde karşı duruş mevcuttur. Yine bunun yanında işbirliği çerçevesinde uluslararası ve bölgesel örgütler içinde ayrı bir vurgulama yapılmıştır. Bölgeden bahsedilmişken Avrasya üzerinde de ayrı bir özen sergilenmiş ve Avrasya’da rekabetten uzak, ortak çıkarlar çerçevesinde birlikte hareket edilmesi gerektiği vurgulamıştır. Son olarak ise ortak çıkarlarla birlikte enerjinin üzerinde ayrı bir durularak birlikte yükseliş karşılıklı olarak talep edilmiştir.6

Tüm bu maddelerden de anlaşılacağı üzere söz konusu anlaşma sadece iki ülke arasında gelişmelere hamle değil, Türk dünyası, Asya, ABD, Batı gibi birçok aktör veya aktörler birliğini etkileyecek hatta bazı durumlarda tehdit edecek bir adımdır. Rusya Türkiye ile yaptığı bu anlaşmada gerek Batıya karşı gerek Doğu içerisinde güç olan Çin’e karşı yanına güçlü bir devleti çekerek güvenliğini garantilemeye çalışmıştır. Türkiye ile rahat ilişki demek Türk dünyasındaki yani Asya kıtasındaki konumu için önem arz eder. Asya içerisinde birliği getirecek olan bu Türkiye adımı, bölgenin dışarıya karşı güvenlik çemberi oluşturması ve yine dış aktörlere karşı bir tehdit unsuru oluşturması demektir.7

Soğuk Savaş sonrası ABD’nin güç olarak belirmesi üzerine Rusya’nın dış politikası günümüzde olduğu gibi kendisine bölgesel güvenliği koruma amaçlı güçlü partnerler arama çabaları ile şekillenmiştir. Özellikle Avrasya bazında durum değerlendirilirse; ABD’nin gözü Soğuk Savaş döneminden beri Avrasya bölgesinde ve Rusya burada tek başına bir hakimiyet ve güvenlik çemberi bulamayacağının farkında. İşte bu etapta Türkiye ile olan işbirliğine gözdağı mahiyetinde ihtiyacı vardır.

Türkiye ve Rusya Avrasya işbirliği eylem tasarısı ile özellikle Doğu Akdeniz ve Avrasya’da kendi çıkarları için birbiriyle tartışmak yerine birbirlerini tamamlayıcı bir boyuta yönelerek özellikle batı ve Çin’e karşı bir güvenlik çemberi oluşturmayı yeğlemişlerdir. Bu amaç çerçevesinden de dış politikalarını karşılıklı olarak olumlu olarak belirlemişlerdir.

Avrasya İşbirliği Eylem Planı ile de bahsi geçen iki ülkenin birlikte hareket etmesinin gerekliliği çok net anlaşılmış ve üzerinde durulmuştur. Mantık çerçevesine uygun bu işbirliği sadece kurumsal bir temele dayandırmakla yetinilmeyip hukuksal temellere de oturtturulmuştur. Bu da iki ülkenin de Avrasya İşbirliğinin garantileme isteğinden kaynaklıdır.8

Sonuç Yerine

Rusya dış politikasını Avrasya ve Doğu Karadeniz bölgesinde tek başına hakimiyet kuracak şekilde tasarlayabilirdi fakat bu şu anki sergilediği işbirliği tavrından iyi olamazdı. Çünkü Sovyet Rusya’nın yıkılmasından sonra yeni Rusya tek başına gerek tek kutuplu sistem karşısında gerekse Asya gücüne karşı tek başına bir güç sergileyemedi. Bu yüzden söz konusu her bölge adına güvenlik sağlamak için Türkiye’nin gücüne ihtiyaç duydu. Günümüz Putin Rusya’sında da her ne kadar Suriye ve uçak düşürme meseleleri gibi soğuk münasebetler yaşansa da hala Avrasya İşbirliği Eylem Planını ruhuna uygun şekilde iki ülke arası ilişkiler devam etmektedir.

Bu mevzuda Rus Dış Politikasını Putin’in yaptığı şu konuşmalardan daha rahat görebiliriz: ‘’Bize bu yolda işbirliği ve başarı eşlik edecek. Sonuçta vatandaşlarımız için başarıya ve ekonomilerin aktif gelişimine ancak güçlerimizi birleştirirsek ulaşırız. Bu özellikle Türkiye ve Rusya gibi ortak çıkarlara sahip ülkeler için uygun olur. Karadeniz üzerinde komşuyuz. Biraz karışık ve ilginç bir ortak tarihimiz var. Bu tarihte savaşlar ve uzlaşmalar da var. Ama ilginçtir en fazla olan şey işbirliği’’9

CENNET İNCE

Kaynakça:

  1. Rekabet ve İşbirliği İkileminde Yönünü Arayan Türk Rus İlişkileri, MitatÇelikpala, Bilig, Kış 215/sayı72, 117-144
  2. Putin Dönemi Türk Rus İlişkileri, Ece Göksedef, AljezaaraTurkhttp://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/putin-donemi-turk-rus-iliskileri
  3. Türkiye-Rusya Stratejik Diyalog Programı, TASAM, tasam.org, syf 1-5
  4. Türk Dış Politikasında Avrasya Seçeneği, Erel Tellal, İnternationalRelationsvol 2, no 5, syf 49-77
  5. Rusya’nın Avrasya Birliği Politikası,Elnur Ismayıl, Avrasya Etütleri, 49-2016.1, syf 125-151
  6. Rus dış Politikasında Türkiye Esnekliği: Konjekturel Zaruret mi, Stratejik Dönüşüm mü? Kadir Ertaç çelik, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi, 2018 https://www.ankasam.org/rus-dis-politikasinda-turkiye-esnekligi-konjonkturel-zaruret-mi-stratejik-donusum-mu/
  7. Moskova’nın Kutuplaşma Çabaları: Putin Dönemi Rus Dış Politikası, A. Sayit Sönmez, Avrasya Etütleri 37/2010-1, syf 37-78
  8. Türkiye-Rusya: Çok Boyutlu ve Çok Yönlü İşbirliğine Doğru, Hasan Kanbolat, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi, 2012 https://www.orsam.org.tr/tr/turkiye-rusya-cok-boyutlu-ve-cok-yonlu-isbirligine-dogru/

1Moskova’nın Kutuplaşma Çabaları: Putin Dönemi Rus Dış Politikası, A. Sayit Sönmez, Avrasya Etütleri 37/2010-1, syf 37-78

2Rekabet ve İşbirliği İkileminde Yönünü Arayan Türk Rus İlişkileri, MitatÇelikpala, Bilig, Kış 215/sayı72, 117-144

3Putin Dönemi Türk Rus İlişkileri, Ece Göksedef, AljezaaraTurkhttp://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/putin-donemi-turk-rus-iliskileri

44- Türkiye-Rusya: Çok Boyutlu ve Çok Yönlü İşbirliğine Doğru, Hasan Kanbolat, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi, 2012 https://www.orsam.org.tr/tr/turkiye-rusya-cok-boyutlu-ve-cok-yonlu-isbirligine-dogru/

55Türkiye-Rusya: Çok Boyutlu ve Çok Yönlü İşbirliğine Doğru, Hasan Kanbolat, Ortadoğu Araştırmaları Merkezi, 2012 https://www.orsam.org.tr/tr/turkiye-rusya-cok-boyutlu-ve-cok-yonlu-isbirligine-dogru/

6Rus dış Politikasında Türkiye Esnekliği: Konjekturel Zaruret mi, Stratejik Dönüşüm mü? Kadir Ertaç çelik, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi, 2018 https://www.ankasam.org/rus-dis-politikasinda-turkiye-esnekligi-konjonkturel-zaruret-mi-stratejik-donusum-mu/

7Türkiye-Rusya Stratejik Diyalog Programı, TASAM, tasam.org, syf 1-5

8Rusya’nın Avrasya Birliği Politikası,Elnur Ismayıl, Avrasya Etütleri, 49-2016.1, syf 125-151

9Putin Dönemi Türk Rus İlişkileri, Ece Göksedef, AljezaaraTurkhttp://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/putin-donemi-turk-rus-iliskileri

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s